Konuk Sanatçı Programı ve halka sanat projesi’nde Bir İzlenimci

2011 yılında halka sanat projesi’nde Konuk Sanatçı (Rezidans) Programı’nı baÅŸlattığımızda bu kavram sadece halka ekibi olarak bizim için yeni olmakta kalmıyordu, Ä°stanbul sanat izleyicisinin gündeminde de fazlaca yaygın deÄŸildi. O günden bu yana, bir avuç sanat kurumu, yabancı konsolosluk ve bir kaç bağımsız sanat operatörüyle sanat inisiyatifi deÄŸiÅŸik nedenlerden ötürü bu tip programları sınırlı sürelerle gerçekleÅŸtirdi. 
Sekiz yıl sonra 2019’da, Konuk Sanatçı Programı kavramı hala sanat sahnesinde ve giderek artan bir görünürlükte yer almayı sürdürüyor. Zaman içinde deÄŸiÅŸen sadece aktörleri oldu. 
 
 
halka ise o yıl baÅŸlattığı programı kesintisiz devam ettirdi; kavramı kendi kurum kültürü ve eÄŸitim geçmiÅŸi doÄŸrultusunda tanımlamayı ve zamanla daha iyi yapmayı öÄŸrendi. Bugün, açılış haftasında benim coÄŸrafi olarak uzak gözetimimle, güncel rezidans sergimizin kurulumunu yapanların üniversitede sanat yönetimi bölümünden üç eski öÄŸrencim ve artık birlikte çalıştığım arkadaÅŸlarım olduÄŸunu söylemekten gurur duyuyorum.
 
halka, Konuk Sanatçı Programı’nın dahil olan herkes için bir öÄŸrenme ve öÄŸretme süreci olması için azim ve adanmışlık gösterdi, gösteriyor. Sözü geçen “herkes” katılan sanatçıyı, gerçekleÅŸtiren kurumu, sanat camiasını ve yerel izleyici kitlesini içeriyor. Konuk Sanatçı Programı birçok karşılaÅŸma, geniÅŸleme, dönüÅŸüm ve karşılıklı alışveriÅŸ için bir ÅŸanstır.
 
Geride kalan sekiz yılda halka Konuk Sanatçı Programı gerçekleÅŸtirmenin getirdiÄŸi farklı olanakları ve zorlukları deneyimlerken baÅŸlangıçtaki arzusuna sadık kaldı: Yabancı sanatçı ve programın diÄŸer yaratıcı katılımcılarının rutin günlük akışlarından koparak yeni ve ilham verici bir çevrede yaratıcı bir nüvenin içine girmelerine ve yeni süreçleri deneyimlerine alan açmak; konuk sanatçılarla yerel kitle arasında bir arabulucu görevi yaparak, farklı sanat pratiklerinin ve perspektiflerin alımlanması ve paylaşılmasını olanaklı kılmak. Konuk Sanatçı Programı iki yönlü bir kavramdır. Belli bir zaman için, belli bir mekanda gözden ırak olmayı ve aynı zamanda farklı bir coÄŸrafyaya ve kültüre dahil olmayı içerir. Bu ikisinin birlikteliÄŸi yaratıcı süreci tetikler.
 
Åžubat 2019’da, halka sanat projesi Kanada’dan dikkat çekici bir ressamı ağırladı: Kendisini 1920’lerde Kanada’da etkili olmuÅŸ bir sanatçı grubu olan Group of Seven, yani Yediler Grubu’nun takipçisi olarak tanımlayan Colleen O’Brien.
Ä°lk kez 1910’larda bir araya geldikten sonra Yediler Grubu resmi olarak 1920’ler ve 30’larda sergiler yaptı. Çalışmaları, Kanada sanatı ve Kanada manzara resmine karşı olan toplumsal izlenimi tamamen deÄŸiÅŸtirdi. BaÅŸlangıçta Avrupa’daki izlenimcilik akımından etkilendiler ancak grubun tarzı Avrupa geleneÄŸinden ayrıldı ve ulusal bir duygu oluÅŸturmaya baÅŸladı. BaÅŸlıca ilgileri Kanada coÄŸrafyasının vahÅŸi manzaralarıydı. Sanat tarihçilere göre DoÄŸa ile doÄŸrudan iliÅŸki kurdular ve manzaraların uyandırdığı güzellik, yalnızlık ve korku gibi duyguları ortaya koymanın yeni ve yaratıcı yollarını buldular.
 
Türkiye perspektifinden bakıldığı zaman modern Türk resim geleneÄŸinin manzara resminden doÄŸduÄŸunu ve bu türün yıllar boyu en yoÄŸun uygulanan tür olduÄŸunu söylemek yanlış olmaz. Yine benzer ÅŸekilde, manzara resmi, onu yapan ressamın ekolü ya da tarzı ne olursa olsun, genel izleyici kitlesini en sıklıkla içine alan resim olmuÅŸtur.
 
halka sanat projesi Konuk Sanatçı Programı katılımcısı olarak Ä°stanbul’da geçirdiÄŸi bir ay boyunca Colleen O’Brien, Ä°stanbul’dan manzaralar içeren bir dizi resim yaptı. Serginin ilham kaynağını oluÅŸturan Ä°stanbul'un yerleÅŸimi, insanları ve manzaraları, sanatçının etrafını saran biçimleriyle eserlere yansıyor.
Sergide Kadıköy'ün, Moda’nın sokakları, simgesel yapıları, deniz manzaraları, natürmortlar, hatta meÅŸhur sokak kedileriyle birlikte kimi bize ÅŸahsen çok yakın, kimi de belki halka’ya gelirken yolda yanından geçmiÅŸ olabileceÄŸimiz “insan manzaraları” / portreler yer alıyor. Her biri yapıtlarda büyük bir ustalıkla kendisine cömertçe yer buluyor.
 
Son bir not da sergi baÅŸlığı “Işığa DoÄŸru” üzerine. Sergi mekanında biraz zaman geçiren hiç kimse için bu baÅŸlık seçiminin ardında yatan sebep bir sürpriz olmasa gerek. O’Brien’in resimlerindeki ortak özelliklerden biri ışığın yarattığı etki. Sanatçı, iÅŸlerinde Akdeniz ışığının sıcaklığına açık yüreklilikle yanıt veriyor. “Işığa DoÄŸru” etrafını saran toplumun ÅŸen, narin ve kibar bir temsili ve sanatçının gözüne takıldığı biçimiyle onun saygılı ve kucaklayıcı bir yansıması.
Dr. Ä°pek Çankaya
halka sanat projesi Direktörü