![]() |
Güncel Nadire Kabinesi 1: Toplama, Saklama ve Sergileme Üzerine Etnografik Bir Deneme
Contemporary Ä°stanbul 2014’ten halka sanat/ galeri’ye
Bu yıl 13-16 Kasım 2014 tarihleri arasında, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde, 9. kez gerçekleÅŸtirilen çaÄŸdaÅŸ sanat fuarı Contemporary Ä°stanbul’a sanat inisiyatifleri bölümünde katılan halka sanat projesi, fuarda gerçekleÅŸtirdiÄŸi “Güncel Nadire Kabinesi: Toplama, Saklama ve Sergileme Üzerine Etnografik Bir Deneme” adlı kavramsal sergisini kendi galeri mekanına taşıdı.
Modern müzenin atası sayılan nadire kabineleri (cabinet of curiosity) fikrinden ilham alan sergi, halka sanat projesi’nin birlikte çalıştığı sanatçıların bu kavram etrafında gruplanabilecek güncel üretimlerini sergiliyor.
Güncel Nadire Kabinesi baÅŸlığı altında Gökçen Dilek Açay, Nazlı Çetiner, Kayde Anobile, Sadık Arı, Sezgi Abalı Attal, Åžinasi Göktürkler, DoÄŸu Çankaya, Zoe Scoglio ve Ä°skender Giray’ın iÅŸlerini halka sanat/galeri’de izlemek mümkün. Sergiyi kavramsallaÅŸtıran Ä°pek Çankaya, sergi küratörleri Ä°pek Çankaya ve Sezgi Abalı Attal.
KAVRAMSAL ÇERÇEVE
I. NADÄ°RE KABÄ°NESÄ° NEDÄ°R?
Nadire kabinesi (cabinet de curiosité ya da wunderkammer) Aydınlanma Dönemi öncesi Avrupa’da, özel koleksiyon oluÅŸturma ve bunu bireysel estetikle sergileme fikrini yaÅŸama geçiren ilk serbest düzenleme mekanı olarak bilinir.
Modern müzenin atası sayılan nadire kabineleri, koleksiyonerin zevki ve öznel sınıflandırma biçimi doÄŸrultusunda her türlü nesnenin biriktirilip yan yana konabildiÄŸi ve bu yolla izleyende tuhaf bir duygu yaratan, kendine özgü bir estetik çekiciliÄŸe sahiptir.
Nadire kabineleri, doÄŸanın harikalarından (naturalia) yapay nesne ve sanat ürünlerine (artificalia), zamanı ve mekanı kaybetmeye yarayan bilimsel aletlerden (scientifica), hareketli ve sesli heykelciklere (automata), uzak toprakları hatırlatan parçalardan (exotica), doÄŸanın türlü tuhaflıklarına ve ucubelerine (mirablia) ve kabinelerin görsel dünyasını pekiÅŸtiren ve koleksiyonların aklı, fikri ve içinde taşıdığı hayali anlatan yazılı malzemeler, metinler, haritalar, kataloglar ve kitaplara (bibliotheca) uzanırdı.
“Güncel Nadire Kabinesi” geçmiÅŸin bu esiniyle yola çıkıp, bugünün sanatçılarının bu kavramlar etrafında gruplanabilecek güncel üretimlerini sergiliyor.
II. NEDEN ETNOGRAFÄ°K BÄ°R DENEME?
Serginin alt baÅŸlığının “Toplama, Saklama ve Sergileme Üzerine Etnografik Bir Deneme” olmasının bir nedeni var.
Etnografik araÅŸtırmaya çoÄŸunlukla kültürel antropologlar baÅŸvuruyor. Orijinal haliyle, ya etnik araÅŸtırmalarda, ya da belli bir coÄŸrafi yeri araÅŸtırırken tercih edilen, gündelik süreçlere müdahale etmeden, gözleme dayalı olarak kültürün incelendiÄŸi ve belgelendiÄŸi yöntem. Buna karşın günümüzde herhangi bir topluluÄŸun ya da grubun kendine özgü bir kültürü olduÄŸu varsayımından yola çıkışla söz konusu grubun incelenmesini de kapsıyor.
III: halka sanat projesi’NÄ°N YAKLAÅžIMI:
Buradan hareketle bu seçkide yaptığımız halka sanat projesi’yle çalışmakta olan sanatçıların nadire kabinesi konseptiyle iliÅŸkilendirilebilecek iÅŸlerini, yaratım süreçlerine müdahale etmeden, bir potada buluÅŸturup bir arada sergilemek.
Ä°ÅŸlerin birbirleriyle konuÅŸuyor olması iki nedene baÄŸlanabilir: Birincisi, kimi sanatçının iÅŸini kavramsal çerçeveye yanıt olarak üretmesi, ikincisi ise halka’nın çevresini oluÅŸturan sanatçıların bağımsız üretimlerinin, alttan alta, zorlamasız olarak iÅŸleyen ve ortak paydaÅŸlıklarda buluÅŸulmasını saÄŸlayan, geniÅŸ bir grubun bağımsız halkaları olarak da görülebilecek duygudaÅŸlığının bir sonucu olması.
Bu yüzden serginin içeriÄŸini, bir sanat inisiyatifi olarak halka sanat projesi’nin üzerinde durduÄŸu bazı meselelerin ve ruh hallerinin bir yansıması olarak okumak mümkün. Ä°ÅŸlerin çoÄŸunun insana, insan psikolojisine ve insan-doÄŸa-sanat iliÅŸkisine dair irdelemeler ve sorular akla getirmesi ve bunların nadire kabinelerinin de biriktirdiÄŸi nesnelerle ya da bir hayali koleksiyonerin bizzat kendisiyle somutlaşıyor olması bu koleksiyoner kimliÄŸine ve kabine koleksiyonlarına bir gönderme niteliÄŸindedir.
Sergide yer alan farklı iÅŸlerin birbirleriyle farklı katmanlarda buluÅŸması aralarında zorlamasızca geliÅŸen bütünlüÄŸün organikliÄŸine iÅŸaret eder.
Yine bu çerçevede, günümüzün yerleÅŸik sergileme estetiÄŸi tercih edilmiyor. Bunun yerine kabinelerin ruhunu yansıtan bir aradalık, özel alanda sergilemeye gönderme, sıkışıklık ve karışık yerleÅŸtirmeler özellikle yeÄŸleniyor.
IV. SANATÇILAR VE Ä°ÅžLERÄ°
Güncel bir kabinenin parçaları olarak sunulan sanatçı iÅŸlerinin her biri, nadire kabinesi sahibi olan hayali bir koleksiyoneri temsil edebilecek ve onun tarafından bir araya getirilebilecek iÅŸler olarak kurgulandı. Bu yönüyle sergi bir sanat fuarı içinde yer almasına karşın kavramsal bütünlüÄŸü olan bir kurguya iÅŸaret ediyor.
Nazlı Çetiner bu hayali koleksiyonerin gezi kıyafetini tasarladı; kabinesi için dünyanın uzak köÅŸelerinden, naturalia’dan exotica’ya, ve belki nicelerine yayılan, en nadide parçaları toplamaya kararlı bir gezgin yarattı.
Sadık Arı mürekkeple Vanitas resimlerine göndermeler taşıdığı düÅŸünebilecek çizimleri yaptı; adeta geçmiÅŸe ait bir dünyayı haritalandırdı, koleksiyonerin sanat arÅŸivine ekledi.
DoÄŸu Çankaya’nın hayvan heykelleri, aklın aydınlanmasından günümüze, insan-doÄŸa diyalektiÄŸinde doÄŸanın maruz bırakıldığı muameleyi, sanatçının bir toplayıcının sahiplenme içgüdüsüyle yaptığı her bir canlıyı, kendi dünyasında dondururcasına bir koruma çemberinden geçirmesiyle kabinedeki yerine yerleÅŸtirdi. Bu tavırla artificalia ile naturalia’yı tek potada buluÅŸturdu.
Kayde Anobile’nin üzeri balmumu akıtma manzara tablosu yeri ve zamanı bilinmeyen tekinsiz bir dünyanın kapılarını aralarken, Dilek Gökçen Açay, insanın modernite sonrası çatışmalarını ve keÅŸif nesnesine dönüÅŸümünü adeta o dönemden kalma bir sunum tekniÄŸiyle çözümledi.
Zoe Scoglio insan ve hayvan arasında yarattığı ürkücüsü bütünlükle kabinelerin mirablia bölümünde referans olabilecek bir video ile sergiye dahil olurken, Ä°pek Çankaya’nın halka sanat projesi’nin ilk üç yılını, ruhunu, hayallerini ve gerçeklerini anlattığı kitabı kabinenin bibliotheca bölümünün raflarında yerini aldı.
Ä°skender Giray mekanik ışıklı yerleÅŸtirmesiyle adeta kabinelerin automata bölümüne günümüzden bir yapıt kattı ve serginin temasını ve çözümleniÅŸini derinleÅŸtiren bir katman eklemiÅŸ oldu.
Åžinasi Göktürkler’in ikizlenmiÅŸ hayvan figürleri ve yarı gizli görselleri psikolojik çözümleme testlerini çaÄŸrıştırırken, bir yandan da barındırdıkları siluetlerle bireysel algılarımızı güvenilmez hale getirdi.
Sezgi Abalı Attal’ın üç parçadan oluÅŸan fotoÄŸrafları ise Rodin’in DüÅŸünen Adam’ına yeni bir bakış katan ve düÅŸünen kadının, tarihin her döneminde, kendisini içinde bulduÄŸu zorlayıcı durumların resmini çekti. Serinin ana parçası olan iÅŸ, sanat tarihinin katmanlarına, üstatlarına, aile büyüklerine ve kadınsal çıkmazlara saygı niteliÄŸinde.
Sergiyi kavramsallaÅŸtıran: Ä°pek Çankaya
Küratörler: Ä°pek Çankaya – Sezgi Abalı Attal
|